20 Temmuz günü bedenlerimize uygulanan tahakkümün bir örneğini daha yaşadık. İki erkek komşularının şikayetini dikkate alan polis güçlerince “doğaya aykırı cinsel ilişki”de bulundukları gerekçesi ile gözaltına alındı. Fasıl 154 Ceza Yasası hala hem-cins veya karşıt-cins olmalarına bakılmaksızın bireylerin en özel alanları olan cinsel yaşamlarını “doğaya aykırı cinsel ilişki” kısvesi ile yasaklamaktadır.
Homofobiye Karşı İnisiyatif olarak çalışmalarımıza başladığımız 2007 yılından beridir İngiliz Koloni döneminden kalma Fasıl 154 Ceza Yasası’nın hem-cins ilişkilerle ilgili 171. maddesinin yasa koyucular tarafından çağdaş insan hakları paralelinde düzenlenmesi için çalışmalar yürütüyoruz. 2008 ve 2010 yıllarıında Meclis Başkanlığı’na sunmuş olduğumuz Ceza Yasası Değişiklik Önerisi’nin Hukuk Komitesi’ne hala ulaşamamasını büyük bir üzüntü ile takip ediyoruz. Yasa Koyucu`ların ve Yargı`nın, yasanın kullanılmadığı yönündeki iddialarının yaşanan son olay ile geçerliliğini yitirdiği artık gün yüzüne çıkmıştır. Uykuda olduğu iddia edilen yasanın yeri geldiğinde 21. Yüz yılda bile insan hakları ayıbına dönen bir kabusa dönüştüğünü görüyoruz. KKTC Devleti’nin son eylemlerde de yaşanan polis şiddeti sonrasında yapmış olduğu açıklamalar ile ne kadar ‘demokrat’ olduğunu ve insan haklarını görmezden geldiğini büyük bir kaygı ile izliyoruz. Sağlık Bakanlığı’nın bireyleri koruması gerektiği bir noktada Dünya Sağlık Örgütü’nün 1990 yılında hastalık tanı listesinden çıkardığı “eşcinsel” yönelimi kamuoyuna bir tehdit gibi sunmasını, bireylerin en mahrem bilgisi olan sağlık durumu ile ilgili bilgilerin “kamu yararı” kısvesi adı altında kamuoyu ile paylaşılmasını, AİDS’in bir eşcinsel hastalığı gibi algılanmasına neden olabilecek açıklamalar yapılmasını, ve tutuklanan bireylerin topluma bir tehdit unsuru gibi sunulmasını etik dışı buluyor ve esefle kınıyoruz.
Mahkemece suçlulukları kanıtlanmamış bireylerin isimlerini ifşa eden ve yaşanan üzücü olayı magazin tonu ile haberleştiren medya kuruluşlarını yasalara uygun bir şekilde haber yapmaya ve etik değerleri gözeten habercilik anlayışı ile görevlerini yerine getirmeye davet ediyoruz. Medya Kuruluşlarını, bireylerin en özel alanlarını ifşa eden ve yaşamlarında geri dönülmez yaralar açan yayınları sonlandırmaya ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği`ne daha fazla önem göstermeye çağırıyoruz.
Homofobiye Karşı İnisiyatif olarak; yaşanan son olayla birlikte Fasıl 154 Ceza Yasası’nın 171. Maddesinin ivedilikle değiştirilmesinin gerekliliğinin bir kez daha anlaşıldığını düşünüyoruz. KKTC Devletini ve siyasi partileri, Anayasa Mahkemesi’ne havale edilmiş bu yasayı ivedilikle tarafımızca kendilerine iletilen Ceza Değişiklik Yasası ile düzenlemelerini ve KKTC’nin Avrupa’da devlet eliyle homofobi yapan ülkeler listesinden çıkması için temel insan hakları paralelinde yasalar yapmaya davet ediyoruz. Bu ülkede yaşayan her vatandaşının insan haklarının korunmasının devletin yükümlülüğü olduğuna inanıyoruz.