AİDS, tanısının ilk çıktığı dönemlerde bir ‘eşcinsel hastalığı’, ‘tanrının gazabı’ olarak adlandırılması nedeni ile milyonlarca insanın ölmesine göz yumuldu ve uzunca bir süre devlet politikalarınca bir korku mekanizması olarak kullanıldı. Bu nedenle dünyanın birçok yerinde LGBTİ+ aktivistler ayaklanarak birçok farkındalık kampanyaları, politik savunuculuk ve sokak aktivizmi protestoları ile devletlerin bu sorunu görmezden gelemeyeceğini ve AİDS’in bir ‘eşcinsel hastalığı’ olmadığını göstermeye çalıştı. HİV (Human Immunodeficiency Virüs – İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virüsü) dil, din, ırk, cinsiyet, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliklerinden bağımsız olarak herkesi etkileyen bir virüstür.
Günümüzde düzenli tedavi ile vücutta HİV belirlenemeyecek seviyeye düşürülebilmekte ve herhangi bir yolla virüsün bulaştırılamayacağı bir hal alması sağlanabilmektedir. Bu noktada HİV ile ilgili hala korku ve nefret politikaları üzerinden yapılan düzenlemeler ve söylemler kabul edilemez. Bu gibi politikalar Kıbrıs’ın kuzeyinde HİV ile yaşayanların birçok çalışma alanına girmesini engellemek te, vatandaş olmayan ve burada yaşayanların sınır dışı edilmesine sebep olmaktadır. Yaratılan tüm bu korku politikaları HİV ile yaşayanların en temel hakları olan sosyal yaşam haklarına bir saldırıdır. Günümüzde birçok insan, sosyal baskılar ve korkutma politikaları nedeni ile test yaptırmaktan kaçınmakta ve dolayısı ile tedavi olmamaktadır. Ülkemizde ekonomik problemler nedeni ile HİV ilaçları yılda belirli sayılarda getirilmektedir ve önleyici tedaviye erişim sınırlandırılmıştır. Bu, bireylerin sağlık haklarına erişimini azaltan ve yaşama haklarını ellerinden alabilecek büyük bir insan hakları ihlalinden başka bir şey değildir. Bir gün kendimizin ya da sevdiklerimizin de bu sorun ile karşılaşmayacağının hiçbir garantisi yoktur. Bu doğrultuda ilgili mecralardan taleplerimiz şu şekildedir;
• HİV farkındalığı üzerine korkutma politikalarından bağımsız bilgilendirici kampanyaların düzenlenmesi,
• İnsan hakları ihlali içeren HİV ile yaşayanları dışlayıcı çalışma ve ikamet yasalarının düzenlenmesi,
• Sağlık alanında ayrılan bütçenin arttırılarak HİV ile yaşayanların sağlık haklarına erişiminin artırılması,
• Önleyici tedavilere erişimin aktif bir şekilde yaygınlaştırılıp, erişebilir hale getirilmesi,
• HİV/AİDS anonim test ve araştırma merkezlerinin kurulması ve test yaptırmanın kolaylaştırılması.