Kuir Kıbrıs Derneği Irkçılık Karşıtı Açıklamaya İmza Attı

Kuir Kıbrıs Derneği 05.06.2020 Cuma günü Vois Kıbrıs tarafından yapılan açıklamayla dayanışma gösteriyor ve metni imzalıyor. İşte yapılan açıklama:

VOIS KIBRIS’IN KIBRIS’IN KUZEY KESİMİNDEKİ IRKÇILIK KONUSUNDA AÇIKLAMASI
Birleşik Devletler’de George Floyd’un beyaz bir polis memuru tarafından işlenen talihsiz cinayeti bizlere bir kez daha ırkçılığın ne kadar yaygın ve acımasız olduğunu hatırlatırken, toplum olarak topluluklarımızda siyah ve diğer renklerden insanlara nasıl davrandığımızı düşünmeye çağırıyor. Kıbrıs’ın kuzey kesiminde yabancı öğrencileri temsil eden ve üyeleri arasında kültürel çeşitliliğe sahip olan, siyahi insanları dahil eden bir organizasyon olarak bu anı yakalamak ve tüm dünyadaki siyahi insanlarla, özellikle de Kıbrıs’ın kuzey kesimindeki topluluğumuzun siyahi üyeleriyle, dayanışma içerisinde durmak istiyoruz.

Öncelikle, Siyah Hayatlar Önemlidir! Her şeyin kendilerine karşı yapılandığı toplumlarda siyahi insanlar neredeyse insan üstü bir çabayla kendilerini kontrol edip normal davranmaya çalışıyorlar. Irkçılık sadece Amerika’nın problemi değil, bu her yerde olan bir problem ve Kıbrıs’ın kuzey kesimi de bir istisna değil.

Irkçılık ve ayrımcılık Kıbrıs’ın kuzey kesimindeki toplumunca çok normalleştirildi. O kadar yaygın bir hale geldi ki birisi bu durumdan ancak zorlukla sıyrılabilir. Siz Afrikalıların ya da özellikle siyahi öğrencilerin belli bir şekilde davrandıklarına dair çıkarımlarınıza, önyargılarınıza ve stereotiplerinize başlamadan sormak istiyoruz; hiç merak ettiniz mi eğer onlara insancıl yaklaşımlarla davranılsaydı durum ne kadar farklı olabilirdi? Hayırseverlik evde başlamalı.

İzninizle sadece birkaç normalleştirilmiş ırksal modellerden bahsedelim burada;

Bazı yerli marketlerin sahipleri hiç çekinmeden siyahilere satış yapmadıklarını söylüyorlar, sanki cilt rengimiz parayı bir şekilde kusurlu yapacakmış gibi. Bazı ev sahipleri ve acenteler gururla ve hiç de çekinmeden siyahilere ev kiralamadıklarını söylüyorlar, sanki bizim de herkes gibi barınma haklarımız yokmuşçasına. Bazıları da ev kiralasa bile siyahi sakinlerin sadece apartmanların zemin katlarında yaşamasına müsaade ediyor, asansör kullanımına ya da diğer katlarda yaşamalarına değil. Bazı siyahi kiracılar ise fahiş fiyatlarla kalınabilecek en kötü yerlere yerleştiriliyor, bir yerli vatandaşın asla kalmayı seçmeyeceği türde yerler.

Bir kamu kurumu ve VOIS üyeleri arasında geçen toplantıların birinde, bir kamu çalışanı, siyahi üyelerimize açıkça kendilerine “fakir Afrikalılar” olarak burada okuma şansı verildiği için minnettar olmaları gerektiğini söyledi. Aynı kamu görevlisi; “genç ve güzel siyahi kadınların yaşlı Kıbrıslı erkeklerle yatması gerek, çünkü o kadar fakirlikle başka ne yapabilirler ki?” dedi. Ve aynı söylem içerisinde, “siyahi erkeklerin gündelik olarak Kıbrıslı kızlara tecavüz ettiğini” söyledi.

Hatta daha da yakın bir tarihte, etkilerinin HERKESÇE hissedildiği bu pandemi ortasında Kıbrıs’ın kuzey kesiminin ‘başbakanı’ Afrikalı öğrencilere özellikle bazılarının kayıtsız olmalarını ortaya atıp yardım etmeyi reddederek atıfta bulunmadı mı? Bu ülke, logosunda bir maymun resmedilip ne ima edildiği açık ve bir o kadar da iğrenç olan “Afrika” adlı gazeteye sahip olan ülke değil mi?

Daha büyük bir hayal kırıklığı olansa, bütün bunların günümüzdeki varlığının çoğunluğu boyunca daha büyük bir komünden gelen baskıları kınayıp, dönüp aynısını yapmakta olan bir toplumdan gelmesidir. Irkçılık burada da mevcuttur ve artık bunun hakkında konuşmanın vakti gelmiştir.

Sadece görülür olmadığına inandırıldığınız veya ABD ve diğer ülkelerdeki gibi ekranlara getirilmediği için bu olayların burada var olmadığı anlamına gelmiyor. O kadar ‘normal’ ki, bundan paçayı sıyırabileceklerini bildikleri için yerel halktan pek çok kişi yüzsüzce ayrımcılık yapıyor. Ve toplum onlara yabancılar karşısında, özellikle siyahi yabancılar, her zaman öncelikleri olacağını söylemişken, neden olmasın?

Birçoğumuzun burada olmasının ana nedeni olan Kıbrıs’ın kuzey kesimindeki üniversiteler, kendi sessizliklerinde oldukça sağır edici oldular. Muhtemelen birçoğu biliyorlar ki onlar da bu ırksal önyargıların doğrudan ya da dolaylı olarak sürdürülmesinde bir nevi suç ortağı olmaktalar. Biz sizin sessizliğinizi görüyoruz ve bunu not alıyoruz. Gerçekten üzücü ki bu sessizliğinizi sadece daha fazla siyahi öğrenci ve onların paralarını çekme zamanı geldiğinde bozacaksınız ve hiç kimsenin bununla ilgili bir problemi var gibi de gözükmüyor.

Sizler ısrarcı bir şekilde topluluğumuzun siyah üyelerine ayrımcılık yaparken artık sessiz durmayacağız. Hepimiz insanız ve birinin nasıl gözüktüğü veya teninin renginin ne olduğu önemli olmamalı.

Yetkilileri, devleti ve üniversiteleri bu durumu gidermek için bazı adımlar atmaya davet ediyoruz.

Üniversiteler için taleplerimiz aşağıdaki gibidir;
1. Irkçılık karşıtı yasalar çıkartılıp, tüm üniversite çalışanlarının ve öğrencilerin bu yasalar hakkında bilgi sahibi olmasının sağlanması, bu yasalarca davranmalarının beklenmesi.
2. Uluslararası öğrenciler için pastoral yardım personellerinin atanması ve bu kişilerin öğrencilere uygun evler bulma konusunda yardım etmesi, kabul edilebilir işler bulmaları konusunda destek olup çalışma koşulları ve ödemeler hakkında dürüstlükle bilgilendirmeleri..
3. Çeşitliliği destekleyen kültürel aktivite ve etkinliklere yatırım yapılması.
4. Kaliteli staj imkanlarının sağlanması.
5. Genel destek ve özellikle akıl sağlığı servislerinin tahsis edilmesi.
6. Öğrencileri temsilen, güçlü bir sesi olan Öğrenci Birliği kurulması.
7. Üniversite senatosunda uluslararası öğrenciler adına bir temsilci bulundurulması.
8. Öğrencilerin 10 Haziran Çarşamba günü saat 18:00-20:00 arasında okul kampüslerinde ırkçılığa karşı dayanışma protesto yürüyüşü yapmalarına izin verilmesi.

Devletten taleplerimiz ve isteklerimiz;
1. Irkçılık ve ayrımcılık vakalarının ihbar edilebileceği bağımsız bir kamu ofisinin kurulması. Bu ofis ihbar edilen vakaları soruşturma yetkisine sahip olmalı ve ayrıca ırkçılık suçunu işleyen kişilere karşı yasal işlemler başlatılması için tavsiyeler verebilmelidir.
2. Ceza kanununda ırkçılığın ve ayrımcılığın bir suç olarak atanması.
3. Adil bir konutlandırma yasası çıkartılması ve adil konutlandırmaya dair çıkarılan yönetmeliklerin etkilerinin gözlenmesi için bir ofis kurulması.

Bizimle birlikte ırkçılığa karşı dayanışma ile duran tüm yerel ve yabancı topluluk üyelerine teşekkür etmek istiyoruz. Aynı zamanda, Kıbrıs’ın kuzey kesiminde bulunan sivil toplum örgütlerini bu dilekçeyi imzalayarak ırkçılığa karşı eylem çağrımıza davet ediyoruz.

Teşekkürler!

Scroll to Top